5 Haziran 2008 Perşembe

MENOPOZ

Menopoz nedir?
Menopoz kelime anlamıyla adetin duraklaması anlamına gelir. Kadınlarda yumurtalıklardan adet görmeyi ve yumurtlamayı sağlayan estrojen ve progesteron hormonlarının salınmasında azalmaya bağlı olarak adet düzensizlikleri, adetlerde azalma ve sonunda kesilme ile karakterize üreme fonksiyonlarının durduğu bir dönemdir. Son görülen adet üzerinden 6 ay ve daha fazla geçmesi durumunda adet kesilmesine yol açan başka bir sebep olmadığı sürece menopozun başladığı kabul edilmektedir.
Menopoz dönemi ne zaman, hangi bulgularla başlar?
Kadınlarda 35 yaşından itibaren yumurtalıkların hormon üretiminde bir yavaşlama başlamaktadır. Menopoz yaşı kadının beslenmesine, ailesel ve ırksal özelliklere, yaşam tarzına göre değişmek üzere 40-55 yaşları arasında olmaktadır.
İlk bulgular adet miktarında azalma, hafif ateş basmaları, çarpıntı ve terlemedir. Bu belirtiler zaman içinde şiddetini arttırmakta, adet araları açılmaktadır.
Menopozun ilk belirtilerinin görüldüğü bu dönem premenopoz (menopoz öncesi dönem) olarak adlandırılır. Bu dönemin uzunluğu her kadında farklı olabilir (1-5 yıl). Hormonal faaliyetin belirli bir düzeyin altına düşmesiyle de artık adet görülmemektedir.
Türk kadınlarında ortalama olarak menopoz yaşı 47’dir. Kadınların %1'i 40 yaşından önce menopoza girerler (Erken menopoz).
Menopozda ortaya çıkan bulgular ve sorunlar nelerdir?
Menopoza giren kadınların %70’inde bulgular doktora başvurmayı gerektirmeyecek kadar az olabilir. Ancak vücuttaki estrojen hormonunun azalmasına bağlı sekonder olarak ortaya çıkan sorunlar kadının yaşam kalitesini ve süresini etkileyen çok ciddi durumlara yol açabilir.
Menopozun sonuçları kısa ve uzun dönemde ortaya çıkabilir.

Kısa dönemde ortaya çıkan rahatsızlıklar:
1-Adet ve fertilite (doğurganlık) değişiklikleri: Adet düzensizlikleri, yumurtlama bozuklukları ve azalmış fertilite ve nihayet adetten kesilme.
2-Nörovejetatif bozukluklar: Sıcak basmaları, terleme, uyku düzensizlikleri, uykusuzluk, baş dönmesi, baş ağrısı ve kalp çarpıntıları (1-4 yıl sürebilir)
3-Psikolojik yakınmalar: Depresyon, ruhsal dengesizlikler, anksiyete, gerginlik, sinirlilik, korku, saldırganlık, hırçınlık, konsantrasyon bozuklukları, çalışma veriminde düşüş, yorgunluk ve bitkinlik gibi belirtiler görülebilir. Bu tür psikolojik bozukluklar, kişilerin yaşam koşullarına bağlı olarak değişiklik gösterebilir.
4-Ürogenital değişiklikler: Cinsel organlarda kuruluk, incelme ve daralma ve buna bağlı ortaya çeşitli sorunlar çıkar. Vajina epiteli incelir, enfeksiyona eğilim artar. Kaşıntı, cinsel ilişkide kuruluk ve ağrı olabilir. Pelvik dokuların ve bağlarda gevşeme ve buna bağlı idrar kaçakları ortaya çıkabilir. Rahim küçülür. Sistit gelişebilir.
Uzun dönemde ortaya çıkan rahatsızlıklar:
1-Osteoporoz (kemik erimesi): Osteoporoz kemik dokusunun kaybıdır. Menopoz dönemindeki kadınlarda östrojen üretiminin düşüşü ile kemik kaybında bir artış gözlenir. Kemikler gözenekli bir hal alır. Bu nedenle kemik ağrıları gözlenirken kemiklerin kırılması kolaylaşır. 70 yaş üzeri kadınların %20 sinde kalça kırığı olur ve bunların 1/6 si ilk 3 ay içinde ölürler. Estrojen tedavisi osteoporozu durdurur. Estrojen beraberinde kalsiyum desteği verilirse omurga kırıklarının %80 i önlenir. Günlük kalsiyum ihtiyacı 1000 mg’dır. Sigara ve alkol alımı azaltılması ve haftada en az 3 gün, 30 dk egzersiz yapılması kemik mineral içeriğini arttıracaktır.
2-Kalp ve dolaşım hastalıkları: Hipertansiyon, arteriyoskleroz, enfarktüs ve felç menopoz döneminde ortaya çıkan kalp ve dolaşım sistemi rahatsızlıklarıdır. Arteriyosklerozda damar çeperinde biriken yağlar, damarların daralmasına ve esnekliğini kaybetmesine neden olurlar. Menopozda kalp hastalıkları sıklığı menopoz öncesine göre çok artar ve kalp krizi ihtimali yükselir. Estrojen gerek direk kalp üzerine olan etkisi, gerekse de damarlar üzerine olan olumlu etkileriyle kadınlarda kalp hastalığı riskini azaltır.
3-Cilt: Ciltte yaşlanma belirtileri hızlanır.
4-Alzheimer: Estrojen ile Hormon Yerine Koyma Tedavisi (HRT) almayanlarda Alzheimer hastalığına (bunama) daha sık rastlanır.
Menopozda görülen rahatsızlıklar her kadında aynı mıdır?
Menopozda ortaya çıkan bu rahatsızlık ve hastalıklar, her kadını aynı oranda etkilemez. Bilimsel araştırmalar, sıcak basmaları ve terlemelerin en sık görülen rahatsızlıklar olduğunu ortaya koymuştur. Kadınların %80'inde bu rahatsızlıklar görülmektedir. Bunun yanında, kadınların %75'i depresyonun etkisi altındadır. Adetten kesilme dönemindeki kadınların %60'ı uyku bozukluklarından şikayet etmektedir. Korku, huzursuzluk ve hırçınlık, daha az görülen rahatsızlıklar arasındadır. Bu şikayetler, yaş dönemindeki kadınların ancak %40'ında görülmektedir.
Baş dönmesi ile birlikte ortaya çıkan dolaşım bozuklukları, kan basıncındaki dengesizlikleri ve baş ağrıları ise, kadınların %50'sini etkilemektedir.
Sözü edilen rahatsızlıkların şiddeti, diğer bazı faktörler yanında, bu yaşlarda görülen hormon üretiminin düşüşündeki hıza bağlıdır. Düşüş çok hızlı olursa, vücut yeni şartlara kolayca uyum sağlayamaz. Bununla birlikte, adet süre ve şiddeti yavaş yavaş azalırsa, vücut uyum sağlamak için daha fazla zamana sahip olacağından, şikayetler azalacaktır. Kilo fazlası olan kadınların, menopoz şikayetleri daha azdır. Çünkü estrojen, yağ dokusunda da üretilir ve yumurtalıklarda üretimi azalan estrojen kısmen buradan karşılanacaktır.
Şikayetler ne kadar sürer?
Şikayetlerin süresi de kadından kadına farklılık göstermektedir. Birkaç yıldan başlayıp, bazı durumlarda 15 yıla kadar devam edebilir. Kadınların çoğunda menopoz şikayetleri yaklaşık 5 yılda sona erer. Genellikle son adetten 2-3 yıl sonra şikayetler en üst seviyeye ulaşır. Ancak estrojen eksikliğinin uzun dönemdeki sonuçları, kadınları tüm yaşamı boyunca etkilediği gibi yaşam sürelerinin azalmasına da yol açabilir.
Menopoz tedavisi gerekli midir?
Menopozun doğal bir süreç olduğunu öne süren bazıları menopoz tedavisinin gereksiz olduğunu öne sürmektedir. Ancak özellikle son 20 yılda menopoz ve etkileri üzerinde yapılan çalışmalar menopozun kadını bir süre için rahatsız eden ateş basmaları ve terleme gibi şikayetlerin ötesinde yaşam süresini ve kalitesini etkileyen çok önemli sorunlara yol açtığını göstermiştir. Kontrollü şekilde yapılan menopoz tedavisi belirgin yan etkiye yol açmaksızın bunları önleyebilmektedir.
Menopozda ilaç tedavisi tek başına yeterli midir?
Menopozdaki bir kadının her şeyi ilaçlardan beklemesi yanlış olacaktır. Sağlığı için kendisinin de azami dikkat göstermesi yaşam tarzının değiştirilmesi gereklidir.
*Sigarayı bırakın ya da en azından günde 5 tanenin altına düşürün, kafein, şeker ve tuz alımının sınırlayın
*Diyete dikkat edin (kolesterolü yükselten kırmızı et, sakatat, kuruyemiş, kızartmalar, katı yağlar vb yiyeceklerden kaçınma, kalsiyum alımını artırmak için günde en az 1 litre süt içilmesi, bol yoğurt ve peynir yenmesi)
*Düzenli egzersiz yapın ya da en azından yürüyüş ve yorucu olmayan sporlar yapın, yeterli ve düzenli uyuyun.
Estrojen tedavisinin kullanılmaması gereken durumlar
1-Rahim Kanseri olan hastalar
2-Meme Kanseri olan hastalar (tartışmalıdır)
3-Akut Karaciğer hastalığı
4-Akut damar hastalığı olanlar (pıhtı vs)
5-Nörooftalmik (sinir sistemi ve gözle ilgili) damar hastalığı olanlar
Menopozda estrojen tedavisi mutlaka bir kadın doğum uzmanının kontrolünde, belirli bazı tetkikleriniz yapıldıktan sonra ve doktorunuzun tayin edeceği aralıklarla kontrole gitmek şartıyla kullanılmalıdır.
Estrojen (hormon) tedavisi kanser yapar mı?
Hormon replasman tedavisi, yumurtalık ve rahim kanserlerine yol açmadığı gösterilmiştir. Yalnız, rahmi alınmamış olan hastalarda estrojen ile birlikte mutlaka progesteron hormonu da verilmelidir.
Son yıllarda, medyada çıkan ve sansasyon yaratan HRT’nin meme kanseri riskini artırdığına öne süren bir çalışma vardır. Ancak, her gün bir kadeh alkol kullanımı, şişmanlık, ilk doğumun 30 yaşından geç yapılmış olması ve ülkemiz için 50 yaşından sonra, yani geç menopoza girmek gibi risk faktörlerinin oluşturacağı meme kanseri oranından daha fazla değildir. Bu risk tedavinin kesilmesinden itibaren 5 yıl sonra ortadan kalkmaktadır.
Menopoz çağındaki her 10.000 kadında yılda 30 meme kanseri görülmektedir. Dünyada panik yaratan çalışmanın sonuçlarında da yıllık meme kanseri sıklığı 10.000 kadında 38 bulunmuştur. Ayrıca, HRT kullanan kadınlarda ortaya çıkan meme kanseri daha iyi huylu olduğu için meme kanserinden ölüm riski artmamaktadır. Bunun yanında HRT, kolon (kalın barsak) kanseri sıklığını azaltmaktadır.
Bugünkü bilgiler ışığında hormon replasman (yerine koyma) tedavisi (HRT) 4-5 yıl boyunca güvenli kullanılabileceği, bu süreden sonraki kullanımlarda kişinin özelliklerine göre hasta-hekimin beraberce karar vermesinin uygun olacağı önerilmektedir.
Yani menopoz tedavisi kişiye özeldir.

Hiç yorum yok: